22 Mayıs 2015 Cuma

PAZARLAMA FONKSİYONU

Pazarlama, yer, zaman, şekil ve mülkiyet faydası sağlayan satın alma ve satma faaliyetleridir.

Pazarlamanın özellikleri:
  1. Pazarlamada iki taraf vardır; alıcı ve satıcı. Bu iki taraf birbiri ile iletişim halinde olmalıdır, satın alam veya satma eyleminden vazgeçme haklarına sahip olmalıdırlar.
  2. Pazarlama, mamül, fiyat, dağıtım ve tutunma konuları ile ilgilenir.
  3. Pazarlamayı sadece kar amacı güden kuruluşlar yapmaz, örneğin kar amacı gütmeyen Kızılay da pazarlama yapabilir.
  4. Pazarlama satış değildir.
Pazarlamanın sağladığı faydalar:

1. Şekil faydası: deriden ayakkabı, ağaçtan mobilya üretilirken ürünlerin şekilleri pazarlama departmanından gelen bilgilere göre belirlenir.

2. Zaman faydası: üretimde kullanılan hammaddeler belirli dönemlerde depo edilir ve zamanı gelince üretime yönlendirilir. Ya da bankamatiklerin 7/24 çalışması, bir siparişin 30 dakikada eve teslim edilme sözü vs. zaman faydasına örneklerdir.

3. Yer faydası: bir ürünün üretildiği yer haricinde başka yerlerde de satılmasıdır. Örneğin  Antalya'da üretilen mandalinanın Sinop'ta satılması.

4. Mülkiyet faydası: bir ürünün el değiştirmesi yoluyla sahip olan kişilerin fayda sağlaması. Üreticiden son kullanıcıya kadar mal kimin eline geçerse o kişi bu maldan mülkiyet faydası sağlar.

 
PAZARLAMA TÜRLERİ
Veri tabanlı Pazarlama
Mevcut ve olası müşterilerin, geçmişleri ile ilgili verileri toplamak, satın alma alışkanlıkları ya da statüleri hakkındaki değişiklikleri sürekli araştırarak gözden geçirmek ve elde edilen verilerin müşteriler ile ilişki geliştirmek ve pazarlama stratejileri oluşturulmak amacı ile kullanılması sürecidir

Veri Tabanlı Pazarlamanın Yararları
v  Pazarlama bütçesinin daha etkin bir şekilde kullanılmasına imkân sağlar.
v  Müşteri ile uzun süreli ve iyi bir ilişkinin kurulmasına yardımcı olur. Bu da müşteri memnuniyetinin oluşmasına ve müşteri bağlılığının yaratılmasına imkân sağlar.
v  Mevcut ve potansiyel müşteriler hakkında değerli bilgilerin elde edilmesine yardımcı olur.
v  Özel teklif sunmaya değecek müşteri ve adayların seçilmesini sağlar.
v  Çapraz satış imkânı yaratır.
v  Müşteri bölümlendirmesi ve farklılaştırılmasına imkân yaratır.
v  Pazarlama faaliyetlerinin ölçülebilir ve hesaplanabilir olmasını sağlar.
v  Farklı müşteri grupları ile farklı iletişim kurma olanağı yaratır.
v  Veri tabanlı pazarlaması güçlü rekabet avantajları yaratır.
v  Müşteri ihtiyaçlarının önceden tahmin edilmesine olanak sağlar. Bu da yeni ürün ve hizmet yaratılmasını sağlar.
v  Veri tabanlı pazarlama müşteriler hakkında araştırma yapmayı kolaylaştırır.
v  Eski müşterilerin geri kazanılmasına yardımcı olur.
v  Müşterinin markaya bağlılığını güçlendirir ve tekrar satın almalarını sağlar.

Gerilla pazarlama
Geleneksel olmayan metotlarla geleneksel olan amaçlara ulaşmaktır. Bu doğrultuda, işletmenin adı, mal ve hizmetleri, bunları sunma yöntemleri, fiyatlandırma planı, işletmenin konumu ve pazarlama çabalarının nasıl gerçekleştirileceği gibi konuların yanı sıra; hedef müşteriler, telefona nasıl cevap verileceği, hatta fatura ve yazışmaların tasarımını dahi içeren yeni bir söylem olarak karşımıza çıkmaktadır.
 
GELENEKSEL PAZARLAMA
  GERİLLA PAZARLAMA
v  İş merkezlidir
v  Mesaj belirsizdir
v  Danışman odaklıdır
v  Para yatırılır,
v  Marka kimliği oluşturur
v  Gelir artışı sağlanır
v  Medya algısı yaratır
v  Söyler ve satar
v  Pazar payı elde etmeye dayanır
v  İşin kendisidir
v  Mesaj odaklıdır
v  Detay odaklıdır
v  Entelektüel değer inşa edilir
v  Müşteri ilişkisi kurulur
v  Karlılığı artırmaya yöneliktir
v  Gerçekleri ortaya koyar
v  Dinler ve hizmet eder
v  Pazar yaratılmaya çalışılır

İlişki Pazarlaması
Başarılı bir ilişkisel alışverişin kurulması, yaşatılması ve geliştirilmesine yönelik pazarlama çabalarının tümüdür

İlişki pazarlamasının temel amacı; organizasyon için karlı olan sadık bir müşteri tabanı oluşturmaktır.
Müşterilerin Elde Tutulmasına Yönelik Sürecin Adımları

Müşteri elde tutma oranının ölçümü:
Müşteri kayıplarının nedenlerinin incelenmesi:
Düzeltici Faaliyetler:
 
---Zaman Bazında
---Müşteri grupları bazında
---Ürün bazında
--- Müşteri gruplarının karlılık analizi
---Temel nedenlerin analizi
---Müşteri öncelikleri analizi
---Rakiplerle kıyaslama
---Şikâyetlerin analizi
---Üst yönetimin onayı ve katılımı,
---Çalışanların tatmininin sağlanması,
---Başarılı uygulamaların örnek alınması (Benchmarking)
--- Uygulama

 Doğrudan pazarlama
Doğrudan pazarlama, herhangi bir mekânda ölçülebilir bir tepkiyi ve/veya bir ticari işlemi etkilemek için, bir veya birden fazla reklâm medyasını kullanan etkileşimli bir pazarlama sistemidir.

Doğrudan Pazarlamanın, Kullanılan Medyaya Göre Sınıflandırılması
v  Kataloglar, broşürler
v  Posta gönderileri (Mektup, vb.)
v  Tele pazarlama
v  Elektronik alışveriş
v  Televizyondan satış
v  Faks gönderileri
v  İnternet kanalıyla sesli mesaj
v  E-posta – SMS.

İnternet Üzerinden Pazarlama
En genel anlamı ile internet üzerinden pazarlama, internetin kar yaratma amacıyla kullanılması olarak ifade edilebilir.

İnternet üzerinden yapılan pazarlama çalışmalarının klasik pazarlama çalışmalarına göre işletmeler açısından avantajları
v  Pazarlama bütçesinden tasarruf ,
v  Zaman tasarrufu,
v  Rekabet avantajı,
v  Erişim avantajı

Yeşil Pazarlama
Yeryüzünü kirletmeyen, doğal kaynakları aşırı tüketmeyen, geri dönüştürülebilen veya korunabilen mal ve hizmet üretmek amacıyla
v   hammadde seçimi kullanımı,
v  üretim,
v  ambalajlama,
v   dağıtım,
v  satış, tutundurma,
v  tüketim ve tüketim sonrası atılma,
v  elden çıkarma
v  geri kazanım gibi faaliyetlerin tümünü içeren süreçtir.

Yeşil Pazarlama Anlayışının Aşamaları
v  Çevreci tüketiciler için yeşil ürünler tasarlamak,
v  Yeşil stratejiler geliştirmek,
v  Yeşil olmayan yani çevre dostu olmayan ürünlerin üretimi durdurularak sadece yeşil ürünler üretmek,
v  Sosyal sorumluluk bilincine ulaşmak.

Tele Pazarlama
Potansiyel müşterileri çekmek, mevcut müşterilere satış yapmak, sipariş almak ve sorulan soruları yanıtlamak gibi hizmetleri yerine getirmek amacıyla telefon ve çağrı merkezlerinin kullanılmasını içeren çabalardır.

Tele Pazarlama Çeşitleri
v  Tele Satış
v  Tele İlişki
v  Tele İletişim
v  Müşteri Hizmetleri ve Teknik Destek

Mikro ve Makro Pazarlama
Mikro pazarlama, ürün ve pazarlama programlarını spesifik birey ve yerel müşteri gruplarının istek ve gereksinimlerine uyacak şekilde hazırlamayı içeren birebir pazarlama faaliyetleri olarak karşımıza çıkan süreçtir.

Makro pazarlama, pazarlama faaliyetlerinin ülke ya da toplum düzeyinde ele alınmasını ifade eder. Ekonomik olayların, dünya ve ülke bazında yaşanan gelişmelerin, yeni teknolojilerin, mal ve hizmetlerin, dağıtım yöntemlerinin ortaya çıkması halinde ticaret yapısının nasıl etkilendiği ya da etkileneceğini belirlemeye çalışır.

Sinsi (Parazit-Otlakçı) Pazarlama
Sinsi pazarlama kavramı, aslında pusu kurarak bekleme ve zamanı gelince rekabette üstünlük sağlamak amacıyla baskın yapma anlamına gelmektedir.

Söylenti veya Dedikodu Pazarlaması (Buzz Marketing)
Bu pazarlama trendinde söylentilerle bir mal veya  hizmetin ilgi ve kabul görme eğilimi arttırılarak pazarlama ortamı yaratılması amaçlanmaktadır


Kaynaklar:
Taslak, S., Kara, M. (2009). İşletme Bilimine Giriş. Trabzon: Murathan Yayıncılık

Yeni ekonomi sürecinde yaşanan değişimler ve pazarlama www.baskent.edu.tr/~tkorkmaz/532/2.%20hafta.yeni%20kavramlar.ppt

14 Mayıs 2015 Perşembe

TEDARİK FONKSİYONU

Geniş anlamda tedarik fonksiyonu, işletmenin üretimde bulunabilmesi için ihtiyaç duyduğu üretim faktörlerinin temin edilip üretim için hazır halde bulundurulmaları eylemlerini kapsar.

Bu anlamda tedarik fonksiyonunun kapsamına başta sermaye, işgücü hammadde ve emek temini girmektedir.

Tedarik, ürün yada hammaddelerin istenilen kalitede ve miktarda, en uygun fiyata ve ihtiyaç duyulan zamanda satın alınması sürecidir.

Tedarik yada satın alma departmanındaki personel yeni yada yedek tedarikçi bulmak için piyasayı takip etmelidir.

Mevcut tedarikçilerin grev, üretim hattındaki arızalar, vb. sebeplerden dolayı tedariği aksatmaları ihtimali her zaman göz önünde bulundurulmalıdır.

Üretim faktörlerinin tedariğinde uygunluğun sağlanması

Tedarik fonksiyonu, işletmenin etkinliği ve kar etmesi üzerinde önemli ölçüde etkileyici bir role sahiptir. Üretim faktörlerinin tedariğinde uygunluğun sağlanması önemlidir. Bu uygunluk;

1. miktar,

2. kalite,

3. zaman,

4. kaynak

5. fiyat

olmak üzere beş açıdan ele alınabilir.

1. Miktar Yönünden Uygunluk: Hammadde, yardımcı madde ve işletme malzemelerinin tedarikinde en uygun miktar, toplam yıllık tedarik maliyetlerini en aza indiren stok düzeyleridir.

2. Kalite Yönünden Uygunluk: Üretimde kullanılacak hammadde, yardımcı madde ve işletme malzemesinin önceden belirlenen kalite standartlarına uygunluğu en az miktar yönünden uygunluk kadar önemli bir husus oluşturur. Çünkü üretilen ya da imal edilen mamulün kalite düzeyi ile kullanılan malzemenin kalitesi arasında doğrusal bir ilişki vardır.

3. Zaman Yönünden Uygunluk: Tedarik işlemlerinde zamanlamanın önemi büyüktür. Zamanından önce satın alınan hammadde ve malzemelerin işletme sermayesinin atıl stoklara bağlanarak işletmeye gereksiz mali külfetler getirmesine, geciken satın almaların ise, üretimin aksamasına, siparişlerin karşılanamaması ve müşterilerle sahip olunan pazarların kaybedilmesine neden olabilecektir.

4. Kaynak Yönünden Uygunluk: Malzemenin uygun kaynaklardan sağlanabilmesi için pazarın yapısı ve satıcılarla ilgili güvenilir verilere sahip olunması gerekir. Bu bilgiler, geçmiş deneyimlerden sağlanabileceği gibi sürekli bir pazar araştırması sonucunda da elde edilebilir.

Kaynak konusunda önemli bir diğer konu; belirli bir hammadde veya malzemenin tek bir satıcıdan mı yoksa değişik kaynaklardan mı sağlanacağına karar verilmesidir.

5. Fiyat Yönünden Uygunluk: Üretim için gerekli hammadde ve diğer işletme malzemelerinin tedarikinde miktar, kalite, zaman ve kaynak uygunluğu sağlandıktan sonra uygun fiyatla malzemenin temini yapılır.

 Hammadde ve malzemelerin satın alınması veya işletmede üretilmesi kararı

İşletmeler, gerek hammadde ve malzemeler, gerekse yarı mamul ve yardımcı maddeler gibi ihtiyaç duyulan stok çeşitleri ve bunlardan ne miktarda tedarik edileceği belirledikten sonra, bunların nasıl elde edilebileceği konusunda karar vermek gerekir.

Karar aşamasında aşağıdaki hususlar yol gösterici olabilir:

-Bazı özel tip malzemelerin dışarıdan az miktarda satın alınması işletmeye yüksek bir maliyet getirebilir.

-İhtiyaç duyulan malzemenin daha kaliteli olması için özellikle işletmede üretilmesi seçeneği kullanılabilir.

-Arz ve talep arasında uyumun sağlanması amacıyla işletmede üretim yapılması gerekebilmektedir.

-Bazı sanayi dallarında, imalatçı işletmeler uygun bir tedarik kaynağı bulamadıkları için, ihtiyaç duydukları malzemeleri kendileri yapmak zorunda kalabilmektedirler.

-İşletmelerin ihtiyaç duydukları malzemeleri kendi fabrika veya atölyelerinde üretmeleri, bu malzemelerin satın alınmasından daha hesaplı olabilir.

-İşletmenin atıl kapasitesi ve iş bekleyen makine teçhizat, bina ve tesisleri, yöneticileri bazen bu yönde davranmaya yöneltmektedir.

-Özel önem taşıyan malzeme kalemlerinin işletmede üretilmesine başlanması, satıcılar karşısında işletmeye önemli bir pazarlık gücü kazandırabilir.

-İşletme personelinin korunması ve işletmede istihdamın sürekli kılınması amacıyla işletmede üretim yapılması gerekebilir.

-Kalite ve malzeme tasarımının korunması ile bunlarda sürekliliğin sağlanması amacıyla da işletme içinde üretim yapılması tercih edilebilir.

-İşletme yöneticileri, stratejik ve duygusal nedenlerle (dışa bağımlı olmamak, kendine yeterlilik vb.) ihtiyaç duyulan kalemlerin işletmede üretilmesi yönünde karar alabilirler.

 

Yukarıda sıralanan belli koşulların varlığı halinde üretim yapılmasına karar verilmesi bir takım sorunları da beraberinde getirebilir. Bu sorunlar şöyle sıralanabilir:

-İşletme içinde üretim yapılması, yetişmiş idari ve teknik kadro yanında önemli sayıda uzman işgücüne ihtiyacı artıracaktır.

-İşletmede üretim kararının alınması; beraberinde, ek birtakım personel, makine-techizat, bina ve yan tesis maliyetlerini getirecektir.

-Üretim departmanları arasında koordinasyon zorluğu doğup, bürokratik formaliteler ve plânda olmayan makine ve işgücü kayıpları artabilecektir.

-İşletme, gelecekte doğabilecek çeşitli üretim risklerini göze almakla satın alma yoluyla yapabileceği risk dağıtma işleminden yoksun kalabilecektir.

 
Tedarikçi seçim kriterleri

Fiyat

Kalite

Güvenilirlik

Ödeme koşulları

Nakliye

Kaynak:
http://serkanada.weebly.com/uploads/1/1/0/9/11093687/bolum_8_-_tedarik_fonksiyonu.pdf 15.05.2015

24 Nisan 2015 Cuma

İŞLETME FONKSİYONLARI-YÖNETİM


İŞLETME FONKSİYONLARI

İşletmeler faaliyetlerini gerçekleştirirken yerine getirdikleri birçok fonksiyon vardır. Bu fonksiyonlar:

·         Yönetim

·         Pazarlama

·         Üretim

·         Finans

olarak gruplandırılabilir. Bu fonksiyonlara ek olarak

·         İnsan Kaynakları,

·         Muhasebe,

·         Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge)

·         Halkla İlişkiler

gibi fonksiyonlar da işletmenin destek fonksiyonlarıdır.

 
YÖNETİM FONKSİYONU

Yönetmek, bir süreçle ilgili faaliyetleri istenilen hedeflere varmak üzere kontrol altında tutulmasıdır. Yönetim, işletme amaçlarına ulaşabilmek için insan ve diğer işletme kaynaklarının planlanması, örgütlenmesi, yönlendirilmesi ve kontrol edilmesi süreci olarak tanımlanabilir.

Yönetim Fonksiyonları

Yönetim tanımında da anlaşılacağı üzere temel olarak dört yönetim fonksiyonundan söz edilir. İşletmelerde yönetim fonksiyonu yöneticiler tarafından gerçekleştirilmektedir.

Planlama: Kurumsal amaçların belirlenerek bunlara ulaşmak üzere programlar, politikalar ve stratejiler geliştirilmesidir.

Planlama, ne yapılacağının ve/veya neyin, ne zaman, nerede ve kim tarafından yapılacağının önceden kararlaştırılması sürecidir.

Planlama dönemine göre planlar, kısa, orta ve uzun vadeli planlardır. Kısa vadeli planlar bir yıla kadar, orta vadeli planlar 1-5 yıl arası, uzun vadeli planlar 5 yıl sonrasını kapsayan planlardır.

 Planlamanın bazı özellikleri:

·         Sonuç odaklı olma,

·         Geleceğe yönelik olma,

·         Zihinsel süreçleri gerektirmesi,

·         Seçenekler arasından seçim öngörmesi,

·         Belirsizliğin azaltılmasını hedefleme.

 

Örgütlenme: Kurumsal amaçlara ulaşmak için gerekli kaynakların ve eylemlerin neler olduğunu belirlemek, bu eylemlerin gerçekleştirilmesine ilişkin çalışma grupları oluşturmak, yetki ve sorumlulukları belirlemek demektir. Planlar, örgütleme faaliyetleri ile yerine getirilmektedir.

 Örgütleme süreci de planlama süreci gibi dinamik bir özelliğe sahiptir. Koşullar değiştiğinde

örgütleme faaliyetleri de yeni koşullara göre tekrar düzenlenmelidir. Örneğin uzun dönemde çalışanlar ayrılıp yenileri işe girebilir. Üretimde kullanılan ekipmanlar bozulabilir ya da modası geçebilir, böylece yenilerini almak gerekebilir. Finans dünyasında birtakım değişikler meydana gelebilir. Bunun gibi tüm değişiklikler sonucunda örgütün planları değişecek dolayısıyla örgütleme faaliyetleri de bu yeni planlara göre yapılacaktır.

Örgütleme fonksiyonunda yapılması gereken işler;

·         Yetkilerin ve sorumlulukların tanımlanması

·         Sorumluluklar kesişmemelidir

·         Doğru kişinin doğru işe atanması (işe göre adam)

·         İş uyumu

·         Eğitim

·         Etkin iletişim

Yönlendirme: Çalışanlarla, onlardan istenilen istekli ve doğru bir şekilde yapmaları için iletişimde bulunma ve motive etme, yapılanlar konusunda onları bilgilendirme sürecidir.

·         Eylemleri başlatır

·         Çalışanları motive eder

·         Çalışanların çabalarını bütünleştirir

·         Denge ve istikrar (stabilite) sağlar

·         Değişimi kolaylaştırır

Denetim/Kontrol: Yapılanların planlarla uyum içeresinde olup olmadığının belirlenmesi, uyumsuzluklar doğrultusunda denetilmesi ve tekrarının önlenmesidir. Kontrol veya denetim süreci;

·         Amaç ve hedeflerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur

·         Kaynakların verimli kullanılmasını sağlar

·         Sorumluluğun dağıtılması (adem-i merkeziyetçilik)

·         Çalışanları moralini artırır

·         Bütün yönetsel işlevler için uygulanır.

 Yönetim yoluyla aşağıdakiler sağlanmaya çalışılır.

Amaçlara ulaşılması: kar, satış hedefleri, hizmet kalitesi vb. konularda doğru hedef belirleme, bunların organizasyon mensupları tarafından tam ve doğru olarak anlaşılması ve bunlara ulaşma çabası göstermelerinin sağlanması.

Çelişen hedefler arasında denge kurma: Organizasyonun faaliyetlerinde birçok farklı grubun (paydaş) payı vardır ve bunlar genellikle çelişir. Yöneticiler;  patron, çalışanlar, müşteriler, sendikalar, devlet kurumları gibi paydaşlar arasındaki dengeyi sağlar.

Etkinlik ve Verimlilik Sağlama: Organizasyonun performansı “işlerin doğru yapılması” kadar (örneğin: Örneğin en düşük maliyetle üretim yapmak)  “doğru işlerin” (en uygun amaçları ortaya koyarak bunlara ulaşmaya yönelik doğru yöntemler kullanmak) yapılmasıyla ölçülür.

 

16 Nisan 2015 Perşembe

BİRLEŞME ŞEKİLLERİNE GÖRE İŞLETMELER

İşletmeler bazen birleşme şekillerine göre büyümeyi gerçekleştirebilirler. Bu birleşme şekillerine örnekler; konsorsiyum (konsern), korner, tröst ve kartel

KONSORSİYUM (KONSERN) 

İki ya da daha çok finans kuruluşunun yasal ve ekonomik bağımsızlığını zedelemeksizin, belirli bir işi gerçekleştirmek için geçici bir süre yaptıkları işbirliğidir.

Büyük bir köprü, yol, baraj, büyük sanayi kuruluşları gibi önemli yatırımları gerçekleştirmek için, birden çok işletme ya da banka kuruluşu aralarında anlaşarak bir konsorsiyum oluşturabilir.  Ancak, söz konusu yatırımlar tamamlandığında, konsorsiyum da kendiliğinden sona erer.

KORNER

Kornerler, daha çok menkul kıymetler borsasında faaliyet göstermekte olup, hisse senedi, tahvil gibi menkul kıymetlerden spekülatif kazançlar amaçlarlar. Resmi olmayan şekilde, işletmeler arası sözlü anlaşmalarla oluşurlar.
TRÖST

Günümüzde az kullanılan işletmeler arası bir birleşme şeklidir. Tröstte, iki veya daha fazla işletmenin yönetimleri belli bir grup altında toplanarak bir araya gelir, bu durumda yasal ve ekonomik bağımsızlıkları tamamen yok olur. Tröste katılan işletmelerin pay senetleri, tröstün senetleriyle değiştirilmekte ve böylece tröst, kendine katılan işletmenin yönetimini ele geçirmiş olmaktadır.

Tröst türü birleşmeler, tekelleşmeye yol açtığı için, ülkemizde ve çeşitli ülkelerde yasalarla engellenmiştir. Bunun nedeni, tröstün monopol (belli bir pazarda tek üretici ya da tedarikçi kurum statüsünde olan şirkete verilen isim) fiyatları uygulayan, aşırı kâr sağlayan ve kendi aleyhine olacak yeni buluşların uygulanmasına izin vermeyen
kuruluşlar olmasıdır.
KARTEL
 
Üretim, hammadde ve özellikle pazarlama konularında aynı dalda çalışan işletmelerin, rekabeti ortadan kaldırmak ya da sınırlamak ve daha çok kâr elde etmek amacıyla, yasal ve ekonomik bağımsızlıklarını yitirmeden aralarında yaptıkları bir anlaşma türüdür.
 
Bu anlaşma yazılı olarak düzenlenir ve bağlayıcıdır. Kartele dahil olan işletmeler anlaşma gereği anlaştıkları konularda birlikte hareket ederler. Kartele girmeyen işletmelere karşı ortak rekabet ederler.
 
Kartel önce fiyat indirimleri yaparak diğer işletmeleri piyasadan siler, daha sonra fiyatları tekrar yükselterek piyasada egemenliğini sürdürebilir.
HOLDİNG
 
Holding, bir işletmenin, diğer işletmelere ait pay (hisse) senetlerini elinde bulundurarak, onları finansal ve yönetim yönlerinden denetimine alma biçimidir. Görünüş olarak, her işletme yasal ve ekonomik yönden bağımsızlığını korusa da, gerçekte yönetim, ana şirket olarak adlandırılabilecek bir şirketin (holdingin) elinde bulunmaktadır.
Ülkemizde holdingler, anonim şirket şeklinde kurulmaktadır. Anonim şirket statüsünde kurulan holdinglerde, yönetimin ele geçirilmesi, kuramsal olarak holdinge bağlı işletmelerin toplam hisse senetlerinin % 51’ini ana şirketin elinde bulunmasını gerektirir.